2 Şubat 2013 Cumartesi

           
           Geçen ay kocamın doğum günü olması sebebiyle evde dostlarımızla yemek yedik. Acemi pastacı ben yaptım yine bir şeyler.
           Görselleri aşağıdadır:))







8 Mart 2012 Perşembe


 BİR KÜÇÜK TEMENNİ
           Kadınken insan gibi yaşamak, kadınlığından önce insanlığını hissetmek tüm kadınların hakkıdır. Bizim ne negatif ne de pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız var, bizim ihtiyacımız olan şey insan muamelesi görmek, bireyliğimizin farkına varılması, eğitim seviyemizin yükseltilmesi. Bunlar yapıldığında karşılık olarak hak ettiğimiz değer zaten kendiliğinden gelecek. İş yerinde, trafikte, evde, okulda cinsel tacize maruz kalmadığımız zaman, çevremizdeki kendimizden güçlü diğer kişilerden sözlü ya da fiziksel şiddet görmediğimiz zaman hür, kendine güvenli, dik insanlar olacağız.
            En önemlisi ne zaman oğullarımızı doğru yetiştirmeyi öğrenirsek işte o zaman tecavüzün, dayağın, hakaretin, cinayetin mağduru olmayacağız.

Tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun….

21 Ocak 2012 Cumartesi

....


             
            Aşk…Uğruna kanlar dökülen, hakkında sayfalarca yazılar yazılan o his… Her insan en az bir kere aşık olmalı şu hayatta. Tarif edilmez duygularla bulutların üzerinde yürüdüğünü hissedebilmeli. Aklına her düştüğünde sevdiğin, boğazının düğümlenebilmeli. Kavga ettiğinde için acımalı kanın çekilmeli…

             Aşkın sevgiye dönüşmeli yavaş yavaş. Yere basmaya başlamalı ayakların. Mutsuz olduğunda sana ait bir omuz olduğunu bilmelisin. Yalan, riya olmamalı, korkmamalısın yaptığın hatalardan, sen de hatalarıyla kabul etmelisin sevdiğini. Arkadaş olmalısın, kardeş olmalısın, anne olmalısın, baba olmalısın. Hasta olduğunda bir çorba yapabilmeli, onu ellerinle besleyebilmelisin. Sıkılmamalısın, birlikte sonuna kadar eğlenebilmeli, bütün gece ağlayabilmelisin. Utanmamalısın, en yalın halinle sen olmalısın. Gözünden anlayabilmelisin ne anlatmak istediğini, hissedebilmelisin uzaktayken hissettiklerini. En umutsuz anında belki bir tebessüm, belki tek bir kelime ile hayatın ne kadar güzel olduğunu anlatabilmelisin.  Ona kızdığında yine onun göğsünde ağlayabilmelisin. Uyku arasında farkında bile olmadan sevip, öpebilmelisin. Kokusunu özlemelisin, tenini istemelisin. Yaşlanmaktan korkmamalısın, birlikte yaşlanıp bir parkta el ele oturduğunu hayal edebilmelisin.

             Bana bütün bunları hissettiren, hayatımın neşesi, onsuz ne yapılır bilemediğim; kelimelerle anlatamam hislerimi, kalbinden sana sadece iki kelime seni seviyorum…

30 Aralık 2011 Cuma

YENİ YILA YENİ TAVSİYELER……


 Yeni bir yıl geliyor. Bu yeni yıla da her yeni yıla yaptığımız gibi beklentilerimizin ve dileklerimizin sorumluluklarını yüklüyoruz. Aslında gelen yeni yılın yenilik ve güzellik getirmesi için kararlar almamız ve bunları tez zamanda uygulamamız gerektiğini unutuyoruz. Yeni yılda yeni ne yapılabilirin reçetesini veriyorum şimdi size;

-Derhal bize negatif enerji veren kişilerden uzaklaşılacak. Zorunlu dahi olsak muhatap olma seviyesi en aza indirilecek.
-“Baş vaktim yok” cümlesi bir bahane cümlesidir. Var olan boş vakitler doldurulacak.
-Arzu edilip de bu güne kadar yapılmayan bir hobi varsa ona, yoksa kendimize uygun bir hobiye başlanacak.
-Bir dil bir lisan cümlesinden etkilenilerek yeni bir dil öğrenilecek ya da mevcut bilinen dil geliştirilecek.
-Mutsuz ve huzursuz bir işte çalışıyorsak işyeri hatta sektör değiştirilecek. Eğer bu mümkün değilse hayıflanmak yerine zevk almak öğrenilecek.
-Maddi kaygılar üzülmek için en son nedenlerdir. İnsanoğlu her daim daha fazlasını ister. Azla mutlu olmak öğrenilecek ve minimum paraya maksimum hayat yaşanmak için hayat planlaması yapılacak.
-Varsa borçlarımız yapılandırılacak. Unutmayalım ki emeksiz para kazanma ihtimalimiz oldukça düşük bir ihtimaldir o halde emeğimizle kazanabileceğimiz parayı kestirip ona göre harcama yapmamız bizi ileriki maddi sıkıntılarımızdan koruyacak en iyi yoldur.
-Mutlu bir aşk hayatımız varsa lüzumsuz kapris ve tavırlarla mutsuz bir hale gelmemesi için elimizden gelen yapılacak. Mutsuz bir aşk hayatımız varsa derhal ayrılınacak ve onun için harcadığımız enerji hayatın başka bir alanına aktarılacak. Böylelikle sevgilisi olan fakat mutsuz bir insan olmaktansa yalnız ama mutlu bir insan olunacak.
-Yorgunsak en kısa zamanda tatile çıkılacak. Muhakkak Maldivler’e ya da İsviçre’ye falan gitmek gerekmiyor. Abant’ta Nevşehir’de de tatil yapılabilir.
-Başımıza gelen kötü olaylardan iyi sonuçlar çıkarmak öğrenilecek. Polyanna olmamız gerekmiyor tabiî ki üzüleceğiz, ağlayacağız ama her şeyi tadında yaşamak en güzeli ağlarsın ve geçer kötü bir olay için tüm hayat zahir edilmez değil mi?
-Çıkarsımlar yapılacak ve hatalar tekrarlanmayacak. Ama robot değiliz hataların tekrarlandığı zamanlar da olacak tabi ki. Hiç kendinizi suçlamayın tekrar ders alın herkes ilk seferde anlamak zorunda değil ki siz de 3. Hatada anlarsınız belki.
-Zorlama işler yapıp da mutsuz olmak yerine kabullenip kusurlarımızla mutlu olacağız. Kitap okumayı sevmiyorsak sevmiyoruzdur, belgesel izlemiyorsak izlemiyoruzdur. Neden kendimizi zorlayıp o süre zarfını mutsuz geçirelim ki bırakalım herkes yapmaktan mutlu olduğu şeyleri yapsın.
-Başkalarının sorumlulukları üstlenilmeyecek. Bunu yaparak insanlara iyilik değil kötülük yapıyoruz her zaman herkesin yanında olamayacağımız fark edilecek.
-Öncelikle kendimiz için yaşayacağız unutmayalım ki eğer biz olmazsak uğruna yaşayacağımız sevdiklerimiz de olmaz biz biz olduğumuz için onlar yanımızda. Sevdiklerimizi üzmemenin en basit ve iyi yolu kendimize, sağlığımıza hayatımıza ve onların hayatımızda kapladıkları yere sahip çıkmaktır.
-Her şeyden önce kendimizi sevip değer vereceğiz. Eğer biz kendimize değer vermezsek kimsenin bize değer vermesini beklemeyelim. İnsanların gözündeki değerimizi biz kendimiz belirleriz.

Mutsuz olmak için çok kısa bir dünyada yaşıyoruz o halde mutlu olmaya çalıştığımızda kaybedecek hiçbir şeyimizin olmadığını, mutlu olmanın sadece bizim elimizde olduğunu unutmamak dileğiyle…
Sağlıklı, huzurlu, hayırlı, mutlu yıllar……..